Almanya’da aşırı sağ bir süredir yükselişte. Ülkede göçmenler ise bu yükselişinin gelecekleri için tehdit olabileceği görüşünde. Göç akını ve Ukrayna savaşının ardından, enerji fiyatlarındaki ve ekonomideki dalgalanma ülkede aşırı sağ siyaset alanlarını genişletti.
‘HALKTAKİ KARŞILIKLARI ARTIYOR’
Ülkede yapılan son anketler, sağ ve aşırı sağ partilerin halktaki karşılığının arttığını, buna karşılık mevcut koalisyonu oluşturan partilerin ise oy kaybettiğini gösteriyor.
EN GÜÇLÜ İKİNCİ PARTİ OLDULAR
Almanya kamuoyu araştırma enstitüsü Forsa tarafından yapılan bir ankete göre, aşırı sağcı ve göçmen karşıtı AfD, özellikle geçen yıl başından bu yana oy oranını yüzde 22’ye kadar yükseltti ve Başbakan Olaf Scholz’ün Sosyal Demokrat Partisi’ni (SPD) de geçerek ülkedeki en güçlü ikinci siyasi parti konumuna geldi.
Merkez partilerin güç kaybettiği bir ortamda AfD’nin ülkedeki ikinci büyük siyasi parti konumuna gelmesi tartışılırken, gizli toplantı haberi ülkede göçmen kökenlilerin endişelerini daha da artırdı.
‘TERSİNE GÖÇ’ İSTİYORLAR
Araştırmacı gazetecilik ağı Correctiv’in haberine göre, “üst düzey AfD siyasetçileri, Neonaziler ve zengin iş adamları” Almanya’nın kuzeydoğusundaki Potsdam şehri yakınlarında bir otelde buluştu. Habere göre toplantıda “Alman vatandaşlığına sahip olup olmadığına bakılmaksızın” göçmenlerin “tersine göç” ettirilmesi tartışıldı.
AfD’nin kapatılması tartışmalarının yaşandığı süreçte ortaya çıkan toplantı sonrası partiden yapılan açıklamada, toplantının özel bir organizasyon olduğu ve AfD’nin toplantıyla mali bağı olmadığı belirtildi.
‘AFD ALMANYA İÇİN ALTERNATİF DEĞİL’
Göçmenleri ülkeden gönderme planlarının görüşüldüğü iddia edilen toplantının basına yansıması sonrası Almanya’nın birçok kentinde kitlesel ırkçılık karşıtı gösteriler düzenleniyor. Düzenlenen gösteriye 10 binden fazla kişinin katıldığı açıklandı.
Gösterilerde “Almanya için Alternatif” Partisi’nin “Almanya için bir alternatif olmadığı” mesajlarının yer aldığı dövizler taşındı.
Almanya’daki en büyük göçmen topluluklarından birini Türkiye’den göç edenler oluşturuyor. Almanya’nın Türk hafızasına bakıldığında birçok ırkçı saldırı yer alıyor. 1992 yılında Mölln, 1993 yılında Solingen Katliamı ve yakın bir geçmişte, 2020 yılında Hanau’da düzenlenen ırkçı saldırılarda can kayıpları yaşanmıştı.
ÇÖZÜM ‘TOLUMSAL BARIŞ’
Özellikle o günleri yaşayanlar, bugün artan aşırı sağcı tehlike nedeniyle endişe duyduğunu söylüyor. Alman hükümetinin ortaklarından SPD’nin Türkiye kökenli milletvekili Macit Karaahmetoğlu, aşırı sağ dalgaya karşılık “toplumsal barış” vurgusu yapıyor.
SOFUĞLU: ‘AFD OLDUKÇA TEHLİKELİ’
Almanya Türk Toplumu Eş Başkanı Gökay Sofuoğlu da geçmişte yaşanan ırkçı olaylara atıfla çatışmaların “sistematik bir şekilde” artabileceği endişesini paylaşıyor.
AfD’nin “parlamentodaki görünen yüzünden” ziyade “toplantıda ortaya çıkan görünmeyen yüzünün” oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen Sofuoğlu, aşırı sağ dalganın yükselmesinin şimdiye kadar çok fazla ciddiye alınmadığını belirtti.
‘SADECE IRKIÇILIK DEĞİL’
Sofuoğlu, aşırı sağcıların yaptığı toplantının sadece ırkçılık olarak anlaşılmaması gerektiğini belirtti ve şu açıklamayı yaptı:
“Burada olayı sadece Türklere yönelik, Müslümanlara yönelik bir olay olarak değerlendirmemek gerekiyor. Tabii ilk başta bizim üzerimize gelecekler ama genelde Alman demokrasisinin tamamını ilgilendiren bir konu. Olayı hukuki olarak da ele almak gerekir.”
GÜNDEM
07 Aralık 2024SPOR
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024SPOR
07 Aralık 2024SPOR
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024GÜNDEM
07 Aralık 2024