Emtia piyasası, geçen yılki sert dalgalanmaları bu seneye da taşırken, ocak ayı özellikle ABD Merkez Bankası (Fed) kaynaklı belirsizlikler ile jeopolitik ve arz nedenli endişelerden dolayı yoğun-iniş çıkışların yaşandığı bir dönem oldu.
Emtia piyasasında, geçen ay görülen farklı dinamiklerin etkisiyle karışık bir seyir izlendi.
Ocak ayında Fed’in para politikasına ilişkin belirsizlikler, jeopolitik riskler, üretim tahminleri, hava ve iklim olayları ile Çin ekonomisine dair gelişmeler emtia piyasasını etkileyen önemli unsurlar arasında yer aldı.
Önemli merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacaklarına yönelik belirsizlikler varlık fiyatları üzerinde etkili olmayı sürdürdü.
ABD’de açıklanan veriler, ülkede iş gücü piyasasının sıkılığını koruduğuna işaret ederken, enflasyonun, beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi varlık fiyatlarını etkileyen ana etkenler olarak öne çıktı.
Özellikle merkez bankalarına ilişkin güvercin fiyatlamaların güç kaybetmeye devam etmesi ve dolara talebin artması emtia piyasasında bir taraftan satış baskısına sebep olurken, jeopolitik riskler, kuraklık, üretim ve arza yönelik endişeler ise söz konusu baskıyı törpülüyor.
DEĞERLİ METALLERDE SATIŞ BASKISI
Değerli metaller geçen ay yoğun satış baskısının en fazla hissedildiği emtia grubu oldu.
Ocak ayında altının onsu yüzde 1,4, gümüş yüzde 4, platin yüzde 7,3, paladyum yüzde 11,2 değer kaybetti.
Güçlenen dolar ve tahvil faizlerindeki artış değerli metaller üzerinde baskı oluşturdu. Analistler, Fed’in martta faiz indirimlerine başlayacağına yönelik beklentilerin zayıflamasıyla altına olan talebin azaldığını ifade etti.
Paladyum fiyatları da elektrikli araçların yaygınlaşmasının normal otomobillere talebi azaltabileceğine dair endişelerle düştü.
Baz metallerde ise karışık bir seyir izlendi. Bakır yüzde 0,3, kurşun yüzde 7 artarken, alüminyum yüzde 4,4, çinko yüzde 5, nikel 0,8 azalış kaydetti.
Küresel imalat sanayi aktivitesine ilişkin belirsizlikler baz metallerde talep endişelerini öne çıkardı.
Fiziki piyasada bakır açığının söz konusu olduğunu belirten analistler, Çin’in 2023 yılında kayda değer derecede bakır tükettiğini, bunun da talebin güçlü olduğunu gösterdiğini aktardı.
Çin’in zayıflayan inşaat piyasasına rağmen ülkenin askeri ve ulusal güvenlik alanları için de bakır talebinde bulunuyor. Bu ülkenin yanı sıra Avrupa ve Hindistan da yeşil ekonomi ile çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim gibi alanlarda etkili olmak için bakıra yöneliyor.
PETROLDE ORTADOĞU YÜKSELİŞİ
Enerji grubunda da geçen ay sert dalgalanmalar görüldü. Brent petrol yüzde 4,6 artarken, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gaz yüzde 16,5 değer kaybetti.
ABD’de stokların düştüğünü gösteren veriler ve Orta Doğu’da devam eden gerginliğin etkisiyle Brent petrol fiyatları arttı. Küresel petrol rezervlerinin çoğunu barındıran Orta Doğu’da artan gerginlik, bölgede küresel tedarik zinciri krizinin oluşması ve enerji sevkiyatlarının olumsuz etkilenmesi endişeleri körüklüyor. Bu durum da fiyatların yukarı yönlü hareketini destekliyor.
Petrol fiyatları; küresel talepte bu yıl ve 2025’te artış yaşanacağı beklentisi, soğuk havanın etkisiyle ABD’de üretimde düşüş yaşanması ve Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimin artmasıyla yükselişe geçti.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) yayımladığı rapora göre, bu yıl küresel petrol talebi geçen seneye göre 2,2 milyon varil artışla 104,4 milyon varile yükselecek. Petrol talebinin büyümesine çoğunlukla Çin ve Orta Doğu’daki ülkelerde kapasite artışlarının ve petrokimya marjlarının katkıda bulunacağı öngörülüyor. Talebe dönük yükselişte, hava ve kara yolu ulaşımı ile sanayi, inşaat ve tarım faaliyetlerindeki artışın da etkili olması bekleniyor.
Talebin 2025’te ise günlük 1,8 milyon varil büyüyerek (günlük) 106,2 milyon varil olması tahmin ediliyor. Dünyada petrol talebinin artacağı öngörüsü, fiyatları yukarı yönlü destekliyor.
Fiyatlar, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’de talebin arttığını gösteren verilerin ve Çin’de ekonomik toparlanma sinyallerinin etkisiyle yükseldi.
ABD Enerji Enformasyon İdaresinin (EIA) resmi stok verilerine göre, ülkedeki ticari ham petrol stokları bir önceki hafta yaklaşık 9 milyon 200 bin varil azaldı. Beklenti; stokların 3 milyon varil azalması yönündeydi. Stoklarda beklentinin üzerinde gerçekleşen düşüş ABD’de talebin yüksek olduğuna işaret ederek petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekledi. Doğal gaz üretimindeki artış ise fiyatları aşağı yönlü etkiledi.
ŞEKER VE KAKAO DEĞER KAZANDI
Tarım grubunda da geçen ay dalgalanmalar görüldü. Ocakta Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 5,2, mısır yüzde 4,9, soya fasulyesi yüzde 0,3 değer kaybederken, pirinç yüzde 2 değer kazandı.
ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’te işlem gören pamuk yüzde 5,2, kahve yüzde 3,1, şeker yüzde 16,2, kakao yüzde 14,9 artış kaydetti.
Uluslararası Tahıl Konseyinin 2023/2024 sezonu küresel buğday ve mısır üretim tahminlerini yükseltmesi, buğday ve mısır fiyatlarının azalmasına neden oldu.
Analistler, Brezilya’da yağışların artmasıyla kuraklık endişelerinin azalmasının soya fasulyesi fiyatlarında düşüşe neden olduğunu söyledi. Çin’de soya fasulyesi üretiminin 2023’te 20,8 milyon tona, bu ürünün ekili olduğu alanların da 10,5 milyon hektara ulaştığına dair haberlerle birlikte ülkenin gıda güvenliğini desteklemek amacıyla soya fasulyesi ekimini artırmayı planlaması, ürünün fiyatlarının düşmesine neden oldu.
Küresel pamuk üretiminin düşeceğine yönelik öngörülerle pamuk fiyatları yükseldi. ABD Tarım Bakanlığının hazırladığı Dünya Tarımsal Arz ve Talep Tahminleri raporuna göre küresel pamuk üretimi 2023/2024 sezonunda 342 bin balya azalacak.
Brezilya’da kurak havanın devam edeceğine yönelik öngörüler ve bunun da kahve rekoltesine zarar vereceğine ilişkin endişelerle kahve fiyatları yükseldi. Vietnam’da geçen yıl kahve ihracatının düşmesi de kahveye ilişkin arz endişelerinin sürmesine neden oluyor. Husilerin Kızıldeniz’de devam eden saldırılarının Asya’dan Avrupa’ya kahve sevkiyatını yavaşlatması ve özellikle Vietnam’daki arza ilişkin sıkıntılarla kahve fiyatları geçen ay artış kaydetti.
Hindistan’da şeker üretiminin azalması fiyatların yükselmesine yol açtı. Ülkenin şeker ihracatı yasağını sürdüreceğine ilişkin haberler de yükselişte etkili oldu. Dünyanın önde gelen şeker üreticisi ülkelerinden Tayland’da da şeker üretiminin düşebileceğine yönelik tahminler de fiyatların yükselmesine neden olan başka bir sebep olarak öne çıktı.
Olumsuz hava koşullarının kakaonun rekoltesini etkilemesi ve bunun sonucunda teslimatların azalmasıyla kakao fiyatları sert yükseldi. Fildişi Sahili ve Gana’da da arza ilişkin görünümün kötüleşmeye devam etmesi kakao fiyatlarının yükselmesinde önemli paya sahip oldu.
El Nino hava olayının üretimi olumsuz etkileyebileceği endişeleri de kakao ve şeker fiyatlarının yükselmesine neden olan başka bir faktör olarak öne çıktı.
GÜNDEM
03 Ekim 2024SPOR
03 Ekim 2024GÜNDEM
03 Ekim 2024SPOR
03 Ekim 2024SPOR
03 Ekim 2024GÜNDEM
03 Ekim 2024GÜNDEM
03 Ekim 2024